Zam, zam, zam. Ucuzluk ne zaman?

“Dünden kıymetli bugünkü

Zamlar tükenmiyor çünkü

Dar gelirli sen bu yükü

Çekemezsin demedim mi?“

Aşık Muhlis Akarsu

AKP-MHP iktidarının eli yurttaşın cebinden çıkmıyor. İktidar artırım yapmadan da duramıyor.

İşçiler, memurlar ve emekliler maaşlarına yapılan fiyat artışlarını daha alamadan artırım yağmuruna tutuldular.

Peş peşe gelen artırımlar karşısında yurttaş ne yapacağını, nasıl geçineceğini, nasıl besleneceğini kara kara düşünür oldu.

2025 yılı itibariyle geçerli olacak artırımların Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından açıklanmasıyla birlikte, besinden temel hayat materyallerine kadar her esere gelen artırımların yaratacağı enflasyon da şimdiden büyük kaygılara yol açtı.

Yurttaşlar hayat korkusuna kapıldı.

Ekmeğe artırım. Simite artırım. Kiraya artırım. Elektriğe artırım. Süratli Trene artırım. Akaryakıta, mazota 15 günde 3 sefer artırım. Toplu taşımaya artırım.

Vergi, harç ve cezalara artırım.

Plastik poşetlere yüzde 100 artırım.

Akaryakıt, alkol ve tütün eserlerindeki Özel Tüketim Vergisi’ne (ÖTV) en az yüzde 6 artırım.

Pasaport harcı, trafik cezası, ehliyet harcı, Mecburî Trafik Sigortası, Motorlu Taşıt Vergisi’ne (MTV) artırım.

Yapılan artırımlar içinde en günahsızı Ekmeğe yapılan yüzde 25’lik artırım oldu. Çarşı-pazara şimdiden gidilmez oldu. Fiyatlar el yakıyor!

İşçi, memur, emekli maaşlarına yapılan artırımdan daha yüksek vergi ve köprü-yol geçiş fiyatlarına artırım yapıldı. Hükümetin çalışanların minimum fiyatına, emeklinin maaşına yaptığı artışı daha cebine girmeden aldığına isyan etmemek mümkün mü?

Üretici için mecburî hale gelen yola, köprüye, tünele, akaryakıta, elektriğe, doğalgaza, suya yapılan artırımlar; başta besin dalı olmak üzere karayolu nakliyeciliği hizmetlerine gereksinim duyan tüm dallara artı enflasyonun enflasyonu olarak yansımaktadır.

Son 1 yılda köprülere yapılan artırım yüzde 288 ile yüzde 453 oranında, vergilerde ise son iki yılda yapılan artış yüzde 173 ile yüzde 289 ortasında gerçekleşti.

Haziran 2023 tarihinde makus giden ekonomiyi toparlaması için AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan tarafından verilen karar ile Hazine ve Maliye Bakanı olan Mehmet Şimşek, berbat gidişatı vergiler ve çalışanların maaşlarına düşük artırım yaparak düzeltmeye çalıştı.

Şimşek, enflasyonu düşük gösterme hilesini de şu sözlerle itiraf etti:

“Enflasyon sepetinde bir karşılığı olmayan eserleri Tekrar Değerleme Oranı’nda (yüzde 43,93) arttırdık. Enflasyon sepetinde yükü olan, karşılığı olan eserleri ise enflasyon amacı ile dengeli bir biçimde hatta onun altında arttırdık.”

Bu iktidarın hünerlerine şaşmamak elde değil…

Bunlar bütçe açığında da rekordan rekora koşmuşlar.

2024’te vergi gelirleri bir evvelki yıla nazaran yüzde 62,3 artarak 7 trilyon 304 milyar 863 milyon lira olduğu halde merkezi idare bütçesi 2024’te 2 trilyon 106 milyar 145 milyon lira açık vermiş.

Üstüne üstlük de Kamuda Tasarruf Paketi’ne aldıran yok. Merkezi idare bütçe masrafları her yıl artarak devam ediyor. Masraflar Aralık 2023’te 1 trilyon 395 milyar 37 milyon lirayken, geçen yılın tıpkı ayında yüzde 22,3 artışla 1 trilyon 706 milyar 788 milyon liraya çıktı.

İğneden ipliğe koydukları vergiler süratle artarken, bütçe açığı da tıpkı süratle artmaktadır. Bu işine akıl erdirmek deveye hendek atlatmaktan daha sıkıntı.

Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın şu sözleri de emekli maaşı ödemeleri konusunda tasalara neden oldu: “Emeklilerimize aylıkları sistemli nasıl ödeyebiliriz, sıhhat hizmetlerini sürdürülebilir hale nasıl getirebiliriz, bunun telaşı ve çalışması içerisindeyiz.”

Anlaşılan 2025 yılı personel sınıfının, emeklilerin ve sayıları milyonları bulan işsizlerin kabus yılı olacak.