TBMM Genel Heyeti’nde emekli bayram ikramiyesinin 3 bin liradan 4 bin liraya yükseltilmesini de içeren Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Birtakım Kanun ve Kanun Kararında Kararnamelerde Değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi görüşmeleri devam ediyor.

Teklifin 2. kısmı üzerine kelam alan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve sonrasında ülke çapında başlayan aksiyonlarda yaşanan hukuksuzluklara reaksiyon göstererek şunları söyledi:

“Allah aşkına ne istediniz Berkay üzere gençlerden? Her gün tazyikli sularla, biber gazlarıyla o gençlere zulmediyorsunuz lakin zulmünüzün sonu yakın. Ne istiyorsunuz Allah aşkına İstanbul Üniversitesi’nden, ODTÜ, Boğaziçi, Galatasaray, Hacettepe, Yıldız Teknik Üniversitesi’ndeki öğrencilerden ne istiyorsunuz? Onlar hepimizin çocuğu, hepimizin evladı. Özgürlükleri elinden alınıp, özgürlükleri kısıtlanıp buna isyan eden çocuklar. Bu ülkenin meydanlarında ülkenin geleceği var, ülkenin geleceğine biber gazı sıkıyorsunuz, ülkenin geleceğini TOMA’yla ezmeye çalışıyorsunuz, ülkenin geleceğine kurşun sıkıyorsunuz.

“BU, SİZİ 4 KERE YENEN BİRİNİ YOK ETME GİRİŞİMİDİR”

Birkaç günden beri yaşadığımız olaylar darbe devrindeki günlerden farklı günler değil. Aldığınız kararı milletten saklamak istiyorsunuz. Zira aldığınız kararın yarın demokrasi tarihine geçecek utanç verici bir karar olduğunu görüyorsunuz ve utanıyorsunuz. Bu kararda hukuk aramayın, bu karar siyasi; buyruğu verenler aşikâr. Evvel AK Parti’nin Pravdaları yazıyor, Yeni Şafak, Sabah yazıyor operasyonları, olacakları yazıyor; akabinde savcı misyon alıyor ve operasyon yapıyor. Herkes etkileniyor bu hukuksuzluktan. Bu ülkede artık can ve mal güvenliği yok. Bakın, yarın öbür gün tapunuzu iptal edebilirler, diplomanızı iptal edebilirler, malınıza çökebilirler. Hukuk yok, hukuk askıda. Ya, bu şartlarda bir Allah’ın kulu yatırım yapar mı? Bir Allah’ın kulu gelip ülkeye yatırım yapar mı?

Gazetecileri tutukluyorlar. Gazetecinin misyonu ne? Fotoğraf çekmek. Milletvekilinin misyonu ne? Konuşmak. Yarın sizi konuşmadan ötürü tutuklayabilirler. Bülent Kılıç, memleketler arası ödül almış, fotoğraf çektiği için tutuklanıyor. Bu dava dünya tarihinde yoktur. Bu, sizi 4 defa yenen birini yok etme teşebbüsüdür, 15 milyon 497 bin kişinin iradesini gasbetme teşebbüsüdür; bu bir gasptır, gasp. Bu, meydanlardaki milyonlarca kişinin geleceğine ipotek koyma teşebbüsüdür lakin buradan haykırıyoruz, burada daima bir arada haykırıyoruz: Başaramayacaksınız! Başaramayacaksınız! Başaramayacaksınız! Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Türkiye’deki son seçimlerin 1’inci partisinin Genel Lideri’ni mevtle tehdit ediyor. Özgür Özel, Mustafa Kemal Atatürk’ün koltuğunda oturuyor. Ne 1 santim geri adım atar ne 1 santim eğilir ne 1 söz eksik kelam söyler. Hepiniz haddinizi bilin!”

Ağbaba’nın kelamlarına tepki gösteren AK Parti Küme Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu da İBB’ye ait yolsuzluk savlarını hatırlatarak şöyle konuştu:

“Bu bahislerle ilgili bütün gerekçeli, ayrıntılı bir formda biz bu işin siyasi değil, türel bir problem olduğunu, yargının gündeminde olduğunu ve yargının bu hususla ilgili kararını vereceğini defaaten söz ettik. Ve bu suçlamaları gündeme getirenlerin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ndeki bu hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve irtikapla ilgili bütün bu savları CHP’nin kendi içinden, Sayın Özgür Özel’in ifadesiyle meczup CHP’lilerin gündeme getirdiği sorununu bütün kamuoyu biliyor. Münasebetiyle, biz bu ortaya konulan argümanların hepsini reddettiğimizi ve bu bahiste kendi tezleriyle kendilerini baş başa bıraktığımızı tabir etmek istedim.”

“GİDECEKSİNİZ VE YARGI ÖNÜNDE DE HESAP VERECEKSİNİZ”

Gizli şahit uygulamasının FETÖ yapıtı olduğunu belirten CHP’li Ağbaba ise, “Demek ki Akbaşoğlu zımnî şahitleri tanıyor, demek ki içinizden birileri bâtın şahit. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde rüşvet arayan, yolsuzluk arayan birileri varsa aynaya baksınlar. Geçmiş devirdeki Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne baksınlar, Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne baksınlar, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne baksınlar” dedi. İmamoğlu’nun 2019’daki yerel seçimi kazanmasından sonra İBB’de başlayan soruşturmaları eleştiren Ağbaba, “MİT’iniz, Jandarmanız, Sayıştayınız, MASAK’ınız Ekrem İmamoğlu’nu inceliyor, takip ediyor, belediye liderlerimizi takip ediyor fakat bir tane hırsızlık bulamayacaksınız. CHP’ye kara leke bulaştıramazsınız. CHP 31 Mart’tan beri bütün anketlerde 5 puan, 6 puan önde gözüküyor. Bütün telaşınız bundan fakat Sayın Akbaşoğlu, gideceksiniz, gideceksiniz, gideceksiniz ve yargı önünde de hesap vereceksiniz” diye konuştu.

“Bükemediği bileği kelepçeleyen bir siyasi cuntayla karşı karşıyayız”

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu da sokak hareketlerine katıldığı gerekçesiyle tutuklanan öğrenciler ve aksiyonları kamuoyuna aktarmaya çalışan gazetecilerin tutuklanmasına reaksiyon gösterdi. Bankoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’nin dünkü küme toplantısında “Ey Özgür Özel, senin de bir gün kabrini birileri gelip ya kazar ya yıkar” kelamlarını de ayrıyeten eleştirerek şunları söyledi:

“ODTÜ’de öğrencilere copla, mermiyle, plastik mermiyle, kalkanlarla saldırıyorsunuz; öğrencileri bastırmaya, onların sesini kısmaya çalışıyorsunuz. Ne yaptı bu çocuklar size? Hiçbir üniversiteli öğrencinin şov ve yürüyüş yapma hakkı yok mu yani? ODTÜ’lü öğrencileri polis ablukası altına almayı artık bırakın. Nitekim adaletin yok edilişini naklen izliyoruz Türkiye’de günlerdir. Seçme, seçilme hakkını gasbettiniz, Anayasa’yı çiğniyorsunuz, adil yargılanma hakkı desek o esasen yok, medyayı tehdit ediyorsunuz, adalet talep eden 20’li yaşlardaki gençleri tutukluyorsunuz, sokakta OHAL şartlarını uyguluyorsunuz. Türkiye’nin birinci partisinin genel liderini “Mezarını kazı” diye tehdit ediyorsunuz. Sonra buraya gelip “Yargımız, demokrasimiz” diye hamaset yapıyorsunuz. Bunun tek bir ismi vardır, o da sivil darbedir. 200’den fazla kişiyi tutukladınız. O insanların ne cürmü var? Adalet isteyen barışçıl hareket yapan, tertemiz gençleri ve işini yapan gazetecileri tutukladınız, bükemediği bileği kelepçeleyen bir siyasi cuntayla karşı karşıyayız biz. Hükûmet saraydan gelen buyruklarla aklın ve vicdanın yok olduğu süreci yeniden bizlere yaşatıyor. Gerçekleri kabullenemiyor, geleceği elinden alınmış gençlerin protestolarına dayanamıyorsunuz, korkutursak tahminen susarlar zannediyorsunuz ancak biz de susmayacağız, gençler de susmayacak, yılmayacağız ancak siz bu halkın iradesine hürmet duymayı öğreneceksiniz.”