Temkinli iyimserlik
Yaşananlardan ders aldık mı almadık mı?
Hatalardan onları tekrar etmemek üzere gereken bildirisi aldık mı?
Çekilen acılardan onlara artık dur demek için üzerimize düşenin ne olduğunu öğrendik mi?
Adı ne olursa olsun… Açılım, süreç, proje… Ne derseniz deyin önemsemek lazım. Ben bu teşebbüse talih verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Doğrusu İHTİYATLI OPTİMİSTLİK DUYGUSU içindeyim. Temkinli ve serinkanlı yaklaşmalı,
önyargılı olmamalı diyorum.
Önceki süreçten kaynaklanan güvensizliği bilmez değilim. Politik hesapların da farkındayım.
Tüm bunlara karşın barış, kardeşlik, huzur ve demokrasi ismine olumlu sonuçlar alabilme ihtimalimizden heyecanlanıyorum. Umutlanıyorum.
Demirtaş’ın da sürece dahil edilmesi iyimserliğimi artırdı. Heyetin Edirne’ye gitmesi ve görüşme sonrası Demirtaş’ın yaptığı açıklamalar umudu çoğalttı.
Bunun gerçekleşmesi hem Erdoğan hem de Bahçeli tarafının kararlılığı konusunda bana fikir verdi.
İnisiyatif almak kıymetlidir. Proaktif derler ya hani… Başımıza gelecekleri beklemek yerine evvelden harekete geçmek ve önlem almak. Bahçeli bunu başlattı.
Erdoğan’ın dediği üzere ‘her ayrıntısı düşünüp planladıkları’ anlaşılıyor. Bir büyük plan ve derin bir strateji çalışıyor. Belirli.
PKK ile gayrette devletin en güçlü devirdeyiz. Hasebiyle zamanlama çok uygun.
Uluslararası konjonktür de hem riskler hem fırsatlar bakımından elverişli.
Bundan sonrası süreci yönetenlerin samimiyetine kalıyor. Açık ve şeffaf olmalılar. Halkı bilgilendirmeliler. Meclis daima devrede olmalı. Aktörleri -Demirtaş örneğinde olduğu gibi- dışlamadan iştirakçi bir uygulama görmeliyiz. Kısa vadeli küçük hesaplar değil uzun vadeli ülkemizin büyük stratejik çıkarları ve halkımızın huzuru temel alınmalı.
Bu süreci Kürt meselesinden çıkarıp Türkiye’nin demokrasi meselesinin tahliline çevirebilirsek fevkalâde kar olur. Yani bu BÜYÜK DEMOKRASİ AÇILIMI OLSUN.
Türk’ün Kürt’ün değil Türkiye’nin sıkıntıları çözülsün.
İşte biz o vakit Orta Doğu’nun cazibe noktası oluruz. Müslüman dünyanın da en hoş demokrasi modeli oluruz.
