Adliye’ye söz verecekleri günün sabahında gözaltında alınan gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel, isimli denetim koşuluyla hür bırakıldı.

Sabah saatlerinde meskenlerinde arama yapılan ve bilgisayarlarına el konulan Cumhuriyet Gazetesi müellifi Murat Ağırel ve Bir Gün Gazetesi müellifi Timur Soykan gözaltına alınarak Vatan Emniyet’e götürüldü.

Soykan ve Ağırel’in, kara paradan tutuklanan Flash TV ve Pozitifbank sahibi Erkan Kork tarafından şikayet edildiği ortaya çıktı.

ADLİ DENETİM KURALIYLA HÜR BIRAKILDILAR

Vatan emniyete götürülen iki gazeteci, burada alınan tabirlerin akabinde Savcılığa götürülmüşlerdi. Ağırel ve Soykan, savcılık sözlerinin akabinde tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen gazeteciler, yaklaşık 6 saat süren mahkemenin akabinde Timur Soykan ile Murat Ağırel yurt dışına çıkış yasağı ve karakola giderek imza verme formunda isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldılar.

EMNİYET SÖZLERİ ORTAYA ÇIKTI

Timur Soykan ve Murat Ağırel’in emniyetteki sözü de ortaya çıktı. Kork’un “şantaj ve tehdit” tezlerini reddeden gazeteciler, kamuya açık alanlarda ses kaydıyla yapılan görüşmelerin büsbütün gazetecilik emeli taşıdığını vurguladı.

İfadesinde, yasa dışı bahis ve uyuşturucu kaçakçılığı üzerine haber ve kitaplar hazırladığını belirten Timur Soykan, “Kork hakkında yasa dışı bahis davası olduğunu öğrendik, haberi geliştirmek ve cevap hakkı için görüştük” dedi. Görüşmenin şeffaflığı için kamuya açık bir yerde yapıldığını söyleyen Soykan, “İftiralardan korunmak için Kork’un ofis teklifini reddettik” sözünü kullandı.

Erkan Kork’un, “Flaş TV’yi aldıktan sonra üzerime gelindi” istikametindeki suçlamalarını da yanıtlayan Soykan, “Dünyanın her yerinde yasa dışı bahis şüphelisinin banka, e-ödeme ve TV sahibi olması haber değeridir” dedi. Soykan ayrıyeten, bu iftiraların kişisel değil, yargı içinde örgütlü bir eforun eseri olduğunu öne sürdü.

Murat Ağırel ise sözünde, yasa dışı bahis sistemleri üzerine yazdığı “Kirli Çark” kitabı kapsamında Erkan Kork ile temas kurduğunu ve röportajın içeriğinin kitabında yer aldığını belirtti. Görüşmenin büsbütün kamuya açık bir çay bahçesinde yapılmasını teklif ettiğini aktaran Ağırel, “Tehdit ve şantaj savları gerçek dışıdır. Kayıt alınmasına kendim müsaade verdim. Şayet baskı kurmak isteseydim görüşmeyi kendi denetimimde bir alanda yapardım” diye konuştu.

Ağırel ayrıyeten, “Flash TV ile ilgili özel bir ilgim yoktu. Kork bu mevzuyu açtı, ben de gazetecilik refleksiyle sordum. ‘Baskı altında’ olduğunu tez ettiği anda viskisini yudumlayıp üzüm yiyordu, biz de çay içiyorduk” dedi.

İki gazeteci de sözlerinde, yapılan haberlerin yasal, etik ve kamu faydasına uygun olduğunu savundu. Ağırel ve Soykan, Erkan Kork’un tezlerinin mesleksel çalışmalarından duyulan rahatsızlıktan kaynaklandığını belirterek Kork’tan şikayetçi olduklarını tabir etti.