Polis, polis çetesinin peşine düştü: Dinçer Gökçe anlattı
Gazeteci Dinçer Gökçe Halk TV’de Kayda Geçsin programında Emniyet içerisinde yapılanan polis çetelerine ait akıl almaz bir belge anlattı.
Polisin, polis çetelerinin peşine düştüğü belgede, anlatılan olaylardan biri dizi ve sinemalara mevzu olabilecek nitelikte.
SUÇ ÖRGÜTÜYLE TEMAS
Dinçer’in aktardığına nazaran bu olayda polis, bir kabahat örgütünü takip ederken polis memuru Gökhan Uçar’ın bu kabahat örgütüyle temasta olduğu öğrenip, ilgili ünitelere aktardı.
Bunun üzerine, polis memurları Gökhan Uçar ve Cihan Ünal hakkında devrin İstanbul vilayet emniyet Müdürü Zafer Aktaş, “Bunları alın bir yere koyun, hiçbir vazife de vermeyin” formunda talimat verdi.
Aktaş’ın talimatı üzerine, İstanbul’da Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü binasında bir oda ayarlanarak bu iki polis memuru takip edilmek üzere buraya yerleştirildi.
İKİ POLİS TAKİBE ALINDI
Organize Şube bu odaya ses ve imaj kaydedici aygıt yerleştirdi ve iki polisin tüm konuşmaları sesli ve manzaralı kayıt altına alındı.
Yapılan çalışmalar sonucu, Gökhan Uçar’ın çok sistematik bir halde bir dizi süreç yaparak rüşvet aldığı tespit ediliyor.
Dinçer, Uçar’ın kendisine ait şu sözleri aktardı: “Polislik hayatım boyunca, kazanacağım parayı bu işler sayesinde kazandım, emekliliğe kadar yapamayacağım mal varlığımı bu işler sayesinde yaptım”
KİŞİLERİN SAKLI BİLGİLERİ SATILIYOR
Kişilerin bilinmeyen bilgileri para karşılığında satıldığını söyleyen Dinçer, Uçar’ın, şahısların arama kayıtlarını ya da otel kayıtlarını para karşılığında satma, emniyetten alınmış tabirlerin değiştirilmesi üzere kabahatlerden para kazandığını söyledi.
Dinçer, Gökhan Uçar’ın hem teknik hem de fiziki olarak takip edildiğini söyleyerek olayı şu formda anlattı:
“Organize Şube’deki teknik takip ofisteki 3 polis memuru, Gökhan Uçar’ın Ataşehir’de bir AVM’de iki bireyle görüşeceğini öğrenip takip ediyorlar.
Uçar’ı takip eden 3 kişilik gruptan Oğuzhan Özdemir, Uçar’ın geldiği AVM’de Uçar’ı görebileceği bir yerde oturuyor.
45 dakika kadar süren görüşme sonrası, Özdemir birebir alışveriş merkezinde bulunan öteki iki takım arkadaşlarına ‘kalkmak üzereler’ diye ileti gönderiyor.
Gökhan Uçar beraberindeki iki kişi ile birlikte restoranın önüne çıkıyor, Oğuzhan Özdemir onu görmeye devam ediyor. O ortada Uçar ile Özdemir göz göze geliyor.
Film artık burada kopuyor, Uçar takip edildiğini anlıyor. Zira birkaç gün evvel Özdemir yeniden Uçar’ı takip etmiş ve Uçar bunu fark etmiş.
Uçar, valeye göz işareti yapıyor ve bunun üzerine vale ve restoranın güvenlikleri 7-8 kişi en başta Ünal Tatlı olmak üzere, Oğuzhan Özer’in yanına geliyor ve ‘kimsin, neden yeri gözetliyorsun?’ diye soruyorlar.
Dosyasının açığa çıkmaması için polis olduğunu söylemeyen Özdemir, korsan taksici olduğunu söylüyor.
Özdemir’e inanmıyorlar ve ardından birkaç kişi daha geliyor. Özdemir’in etrafında 7-8 kişi toplanıyor.
Bu ortada bu şahıslardan biri Özdemir’in cebinden takım otosunun anahtarını alıyor. Bu esnada darp başlıyor. Bu sırada Özdemir’in telefonu çalıyor ve telefonu da cebinden alınıyor. Şüphelilerden biri olan Mehmet Şakir Baykar, kalabalığa seslenerek bir araç getirmelerini söylüyor.
Araç getiriliyor ve bu ortada bu araçla birlikte Oğuzhan Özdemir alınıp, bir inşaat alanına hakikat götürülüyor. Özdemir, aracın bagajında taşınıyor.
Özdemir’in taşındığı araçta 4 kişi var. Sürücünün yanında oturan İsmet Yılmaz isimli kişi Sürücüye, ‘Aracı şantiye alanına çek sıkalım başına atalım’ diyor.
O esnada Ünal Hoş isimli kişi silahını çıkarıp, polis memuru Özdemir’in başına dayıyor. Tam o sırada Özdemir’in telefonu çalıyor ekranda ise komiserinin ismi yazıyor.
O kademede, Özdemir polis olduğunu söylüyor.
Bunun üzerine bir telefon trafiği başlıyor ve ardından, Oğuzhan Özdemir yaralı haldeyken restorana hakikat tekrar giderken yol kenarında bir parkın kenarında durulup Özdemir araçtan atılıyor.
Özdemir, telefonunu atılan yerden alıp komiserini arayıp başına gelenleri anlatıp pozisyon atıyor. Pozisyona, kendi grubundan olan öbür iki arkadaşı gelerek Özdemir’i hastaneye götürüyorlar.”
