Okan Buruk’un içine Mourinho mu kaçtı
Galatasaray alana çıktığında aklımdan geçen birinci cümle şuydu.
“Okan Buruk’un içine Mourinho mu kaçtı?”
Zira birinci on bir Davinson Sanchez hariç çok farklıydı ve formalar yedeklere emanet edilmişti. Hatta Cuesta bile sahadaydı!
Mourinho’nun tüm dönem her hafta on birde yaptığını Okan Buruk bu maçta yapmıştı.
Şaka bir yana, Okan Buruk’un yaptığı
bir taktik sürpriz değil, bir hak teslimiydi. Zira bu maç Galatasaray için sadece bir formaliteydi. Şampiyonluğu geçen hafta aslında garantilemişti.
Okan Buruk, dönem boyunca gereğince baht veremediği oyuncularını görmek, onlara sahneye çıkma hakkı tanımak istedi. Ve bunu en sıkıntı deplasmanlardan birinde, en rahat haliyle yaptı.
Ve yedeklerden oluşan Galatasaray tekrar kazandı. Kaan Ayhan’ın ve Morata’nın golleriyle sonuca gitti.
Skor tabelasında 2-0 yazıyordu lakin Galatasaray’ın bildiğimiz futbolundan eser yoktu.
Anladık ki, Okan Buruk dönem içinde formayı adaletli dağıtmış. Yedekler yedek kalmayı hak etmiş. Hele hele Cuesta. Bir futbolcunun bir tane olumlu hareketi olmaz mı? Bu adama kim, neden 8 milyon euro verdi, bunun hesabının sorulması gerek.
Göztepe yenilmesine karşın son çeyreğe kadar daha tesirliydi. Galatasaray’dan üstün bir futbol sergiledi ve renktaşına çok tehlikeli anlar yaşattı. 20’den fazla şutu var. İzmir takımı şayet golü bulamadıysa bundan kaleci Günay ile Davinson Sanchez’in kritik atakları tesirli oldu.
Galatasaray yarın Yenikapı’da yalnızca bir şampiyonluğu değil, bir periyodu taçlandıracak. Sarı-kırmızılılar, denizin kıyısında, İstanbul’un kalbinde, binlerce taraftarıyla bir şölen kuracak. Meşaleler yanacak, marşlar yükselecek, lakin o an sona erdiğinde yeni bir sayfa açılacak. Çünkü futbol, geçmişe değil geleceğe bakar.
Yeni dönemde gaye artık daha büyük: Şampiyonlar Ligi’nde kalıcı bir iz bırakmak. Türkiye Ligi’nde gelen şampiyonluklar, tribünleri keyifli etse de, Avrupa’da parlayan bir Galatasaray hayali taraftarın gönlünde hala gerçek olmayı bekliyor.
Ve artık iki büyük soru, Florya’da yankılanıyor.
Osimhen giderse, onun boşluğunu hangi yıldız dolduracak?
Ve efsane kaleci Muslera’nın gerisinden kim eldivenleri devralacak?
Bu soruların karşılıkları, tahminen de gelecek dönemin bahtını belirleyecek.
