İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kentlerine yeni rejim güçlerinin muhalif Aleviler’e yönelik akınların diplomasi yoluyla sona erdirilmesi gerektiğini belirtti.

Konuya ait Nevşehir’de açıklama yapan Dervişoğlu, “Orada güç gösterisinde bulunabilmek üzere tercih edilenler bizim Alevi dediğimiz, onların Nusayri dedikleri beşerler ve o insanların Türkiye’de akrabaları var. Onların başına gelenler Türkiye’deki akrabalarını hem ıstıraba hem de kaygıya gark ediyor. Bugün Suriye üzerinde kelam hakkı olduğunu söyleyen iktidar sahiplerini bütün diplomatik güçlerini kullanarak oradaki zulme son vermeye davet ediyorum” dedi.

İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, Nevşehir programı kapsamında Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı’yı ziyaret etti. Dervişoğlu, daha sonra ziyaret ettiği esnafa “Hayırlı ramazanlar” dileğinde bulunurken, 8 Mart Dünya Bayanlar Günü hasebiyle Nevşehir merkezinde esnaf ve sokaktaki bayanlara karanfil dağıttı.

“SURİYE’DE OLANLAR YÜREĞİMİZİ KANATIYOR”

Basın mensuplarıyla bir ortaya gelen Dervişoğlu, Lazkiye ve Tartus’ta yaşanan gelişmelerin sorulması üzerine şunları söyledi:

“Bugün aldığımız bilgilere nazaran Birleşmiş Milletler Suriye gözlemcilerinin tabiriyle en son 311 kişinin hayatını kaybettiğini öğrendik. Son derece üzgün olduğumu söz etmek istiyorum. Bölgede bu çeşit olayların yaşanması da beklenen çünkü şimdi Suriye’nin akıbetinin de ne olacağı tam belirli değil. Yeni rejim inşası gerçekleştirilmeye çalışılıyor. Ve o rejimin inşasını gerçekleştirmeye çalışan kuvvetler güç göstergesinde bulunma dileği da taşıyorlar.

Alt bölgede, güneyde Dürzilere yönelik rastgele bir hareket alanı oluşturabilmeleri mümkün değil. Zira Dürzilerin gerisinde biliyorsunuz İsrail var. Fırat’ın doğusunda YPG ve PYD var. Onlar da Amerika Birleşik Devletleri’nin himayesinde. Bir de Hristiyan azınlıklar var. Farklı farklı ögeler. Onlar da Avrupa Birliği ülkelerinin himayesinde.

Orada güç gösterisinde bulunabilmek üzere tercih edilenler de bizim Alevi dediğimiz onların Nusayri dedikleri beşerler ve o insanların Türkiye’de akrabaları var. Onların başına gelenler Türkiye’deki akrabalarını hem hüzne hem de tasaya gark ediyor. Bugün Suriye üzerinde kelam hakkı olduğunu söyleyen iktidar sahiplerini bütün diplomatik güçlerini kullanarak oradaki zulme son vermeye davet ediyorum. Yapılması gereken iş de budur.

Orada olanlar bilhassa bu mübarek günde yüreğimizi kanattığını söyleyebilirim.”