Lise kitabında ‘Kanal İstanbul’ propagandasına CHP’li Özçağdaş’tan tepki
CHP Genel Lider Yardımcısı Suat Özçağdaş, 10. sınıf Coğrafya ders kitabında Kanal İstanbul projesinin yer almasına ait açıklamalarda bulundu. İktidarın itaatkar bir kuşak yetiştirmeyi hedeflediğini söyleyen Özçağdaş, hususa ait sert açıklamalarda bulundu.
Özçağdaş, toplumsal medya hesabından, “10. Sınıf Coğrafya Ders Kitabında Kanal İstanbul Projesi Kabul Edilemez!” başlıklı açıklama yaptı. Özçağdaş, açıklamasında şunları kaydetti:
“Ülkemizde ne yazık ki Milli Eğitim Bakanlığı ve kendisine bağlı tüm kurumlar tarafsızlığını yitirmiş, objektif ve bilimsel hareket edemez hale gelmiş, hak etmeden elde ettikleri koltukları bırakmama sevdasıyla eğitimi siyasete alet etmek için çalışan bireylerin elinde tehlikeli bir araç haline dönüşmüştür. Bu nedenle, her gün, Bakan Yusuf Tekin ve kendi zihniyetindeki beşerlerle doldurduğu takımların yeni bir icraatıyla karşı karşıya kalıyoruz.
Atanmış Bakan ve yerleştirdiği kadrolar, ulusal eğitim programının ismine AKP’nin seçim sloganını yerleştirdi. Üstelik bunu da ‘beni Cumhurbaşkanı atadı, tabi ki onun için çalışacağım’ diye savundu. Ulusal Eğitim Bakanı’nın misyonunun siyasi iktidara değil; ülkeye ve çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkına hizmet etmek olduğunu her gün hatırlatsak da anlatamadık. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ismi altında uygulamaya koydukları bilimsellikten uzak, program geliştirme unsurlarına uymadan hazırlanan, hiçbir pilot çalışması yapılmamış, müellifleri bile belirli olmayan programlarla siyasi sloganlarını eğitim sisteminin tam merkezine yerleştirdiler.
Bu yetmezmiş üzere, AKP’nin propaganda gereci haline getirdiği Kanal İstanbul projesi 10. Sınıf Coğrafya ders kitabında yer aldı. Zira vazifesi okullarda kullanılan ders kitabı ve eğitim araçlarının incelenmesi olan Talim Terbiye Kurulu’nun yapısı, AKP iktidarında bütünüyle bozuldu, uzmanları misyondan alındı ve takımları yandaşlarla dolduruldu. Kanal İstanbul’un ders kitabında yer alması, Talim ve Terbiye Kurulu’nun bağımsız ve bilimsel bir heyet olmaktan çıkıp, iktidarın siyasi bir aracı haline geldiğinin çok açık bir göstergesidir.
Kanal İstanbul henüz gerçekleşmemiş bir parti projesi, bir siyasi propaganda aracıdır. Tabiata, su kaynaklarına ve İstanbul’a vereceği ziyan nedeniyle bilim insanlarının, kent plancılarının ve etraf örgütlerinin karşı çıktığı, kamuoyunun büyük bölümünce reddedilen, ülkemizin milyarca dolar ziyana uğramasına neden olacak, ulusal güvenlik tehdidi oluşturan bir rant projesidir. Şimdi uygulanmamış, bu kadar tartışmalı bir projenin ders kitaplarında yer alması asla kabul edilemez. Ders kitapları objektif ve bilimsel bilgi sunmak, eleştirel düşünme hüneri kazandırmak, bilimsel sorgulamalara alan açmak maksadıyla hazırlanır; iktidarın reklam panosu üzere kullanılamaz. Çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkı, hiçbir siyasi partinin propagandasına alet edilemez.
Eğitimi bilimsellikten uzaklaştırıp siyasallaştırmak için çalışan; sorgulayan, eleştiren bir jenerasyon yerine itaatkar ve kanaatkar bir jenerasyon yetiştirmeyi hedefleyen bu zihniyetle her alanda, tüm gücümüzle gayret etmeye devam edeceğiz. Çağdaş, tarafsız, bilimsel ve laik bir eğitim sisteminden asla vazgeçmeyeceğiz.”
