Katar Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze’ye insani yardımların girişini engellemesinin ateşkes mutabakatını ihlal ettiği, bunun milletlerarası insani hukuka ve tüm dinlerin öğretilerine karşıt olduğu vurgulandı.

“Katar devleti, besinin savaş silahı kullanılarak sivillerin aç bırakılmasını reddediyor.” denilen açıklamada, milletlerarası topluma Gazze Şeridi’nin tüm bölgelerine insani yardımların ulaşmasının sağlanması davetinde bulunuldu.

Açıklamada, Katar’ın Filistin davasına dayanak veren tavrının değişmez olduğuna işaret edildi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada ise Tel Aviv’in aldığı kararın memleketler arası hukuka alışılmamış olduğu hatırlatılarak, kelam konusu kararın savaşta sivillerin korunmasını öngören Cenevre Sözleşmesi’ne de ters olduğu kaydedildi.

Ateşkes muahedesini açıkça ihlal eden bu kararın, birebir vakitte Gazze Şeridi’nde infiale yol açabileceği ihtarında bulunulan açıklamada, İsrail’in mübarek ramazan ayında dayattığı ablukayla, Filistinlilere karşı açlığı bir silah olarak kullanmaya son vermesi gerektiği söz edildi.

Açıklamada, memleketler arası toplumun ahlaki ve tüzel sorumluluklarını yerine getirerek İsrail’i Gazze’de ateşkese uymaya zorlaması gerektiğine işaret edilen açıklamada, insani yardımların girişine imkan sağlayan hudut kapılarının açılması ve insani bir felaketin önlenmesi daveti yapıldı.

İsrail Başbakanlık Ofisi, dün Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, Gazze Şeridi’ne her türlü insani yardım materyalinin girişinin durdurulmasına karar verdiğini duyurmuştu.

İnsani yardımların durdurulmasına, muahedenin birinci basamağının sona ermiş olması ve Hamas’ın İsrail’in kabul ettiği görüşmelere devam edilmesine ilişkin ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un taslağını kabul etmemesi münasebet gösterilmişti.

İsrail, esirlerin hür bırakılması sağlanmadan ateşkese devam etmeyeceği tehdidinde bulunmuştu.

Hamas ise İsrail’in Gazze Şeridi’ne insani yardım girişini durdurma kararına sert reaksiyon göstererek, bunun bir savaş hatası olduğunu ve ateşkes mutabakatına açık bir darbe niteliği taşıdığını belirtmişti.