İki çocuğu taciz eden sanığa alt sınırdan toplam 6 yıl 9 ay hapis cezası verildi

Muğla Menteşe’de iki kız çocuğuna cinsel atakta bulunduğu argüman edilen 65 yaşındaki sanığa, bir çocuk tarafından “cinsel taciz” ve öteki çocuk istikametinden “cinsel istismar” kabahatlerinden toplam 6 yıl 9 ay mahpus cezası verildi, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi. Mağdur çocukların avukatı kararı istinafa taşıyacak.

Geçtiğimiz yıl 16 Eylül”de, ilkokul öğrencisi 6 ve 9 yaşlarındaki iki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu argümanıyla sanık Mehmet Ali Çakmak’ın yargılandığı davaya devam edildi.

ŞUURU BOZULDUĞU İÇİN YAPMIŞ

İlk duruşmada yaptığı savunmada, akıl sıhhatinin bozuk olduğunu ve olayı hatırlamadığını argüman eden sanık, “Karakoldaki sözümde atılı suçlamayı kabul etmediğimi söylesem de neden o denli dediğimi hatırlamıyorum. Olayın nasıl olduğunu da hatırlamıyorum. Çocuklar parktaydı oraya vardığımda şuurum bozulduğu için ne yaptığımı hatırlamıyorum” savunmasını yapmıştı.

Mahkeme heyeti, tutuklu yargılanan sanığın ceza ehliyetinin olup olmadığı konusunda rapor aldırılmasını istemişti. İsimli Tıp Kurumu’ndan gelen raporda, sanığın ceza ehliyetinin bulunduğu, akıl sıhhatinin yerinde olduğu tespiti yer aldı.

Davanın dün görülen dördüncü duruşmasında karar çıktı. Çakmak’a, bir çocuk tarafından “cinsel taciz” ve başka çocuk tarafından “cinsel istismar” hatalarından toplam 6 yıl 9 ay mahpus cezası verildi, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmedildi.

“CEZANIN ÜST SONDAN VERİLMESİ GEREKİYOR”

Mağdur çocuklardan birinin avukatı Alev Öztürk, kararı istinaf mahkemesine taşıyacaklarını söyledi. Öztürk, sanığın, işlediği kabahatten kurtulmak ve ceza almamak için akıl sıhhatinin yerinde olmadığını sav ettiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Adli Tıp Kurumu raporu ile sanığın işlediği hata aksiyonu bakımından ceza ehliyetini ortadan kaldıracak rastgele bir rahatsızlığın olmadığı tespit edildi. Mahkeme sanığı, iki çocuk için başka farklı verdiği cezalarda toplam 6 yıl 9 ay mahpus cezası ile cezalandırdı. Mahkeme, sanığın cezasını ikinci çocuk açısından, hareketine uyan kabahatin vasfını yanlış kıymetlendirdi ve sanığı, çocuğa karşı cinsel taciz kabahati nedeniyle en alt huduttan cezalandırdı. Ancak biz sanığın bu çocuğa karşı da cinsel istismar cürmünü işlediği kanaatindeyiz.

Biz bu nedenle kararın bu kısmını istinaf mahkemesine taşıyacağız. Ayrıyeten öbür çocuk açısından sanık hakkında çocuğun cinsel istismarı kabahatinden da alt huduttan ceza verilmiş, sanığın yaşı, hatası kamuya açık alanda, küçük bir köyde çekinmeden işlemiş olması nedeniyle ve belgedeki mevcut durum itibariyle, cezanın üst huduttan verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararı bu bakımdan da istinaf mahkemesine taşıyacağız.”

“ALT SONDAN CEZALAR FAİLİ CESARETLENDİRİYOR”

Mahkemelerin, bayana ve çocuğa yönelik şiddet ile çabada üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini belirten Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Mahkemenin sanık hakkında takdiri indirim uygulamaması, bizim açımızdan olumlu olmakla birlikte mahkemelerin, belgenin somut durumunu değerlendirmemesi, bayana ve çocuğa yönelik şiddet dava evraklarında milletlerarası kontratlar gereği en üst hadden cezalandırması gerektiği halde alt sondan ceza tayininde ısrar etmesi, bayana ve çocuğa yönelik şiddet olaylarının artışında ve failleri cesaretlendirme de çok kıymetli bir etken ve sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Mahkemelerden beklenen, bu dava belgelerinde hiçbir indirime gidilmeksizin sanığı en üst hadden cezalandırılarak bayana ve çocuğa yönelik şiddet ile uğraş de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesidir.”