İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla tepe yapan hukuksuz adımlar ülke iktisadını de etkilemeye devam ediyor. İkritadar bir yanda “tasarruf tedbiri” ismi altında vatandaşı açlığa mahkum ederken, “yerli ve milli” dediği şirketler de ekonomik meçhullükten korkarak bir bir satılıyor.
Son olarak İBB’ye yönelik operasyon iktisatta önemli izler bıraktı. İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve tutuklanmasını izleyen süreçte milyarlarca dolar “işler yolunda” manzarası vermek için yakıldı. Diploma iptali, AYM ve AİHM kararlarının hiçe sayılması, tutuklanan siyasetçiler, gençler, gazeteciler… Ülkedeki ekonomik belirsizlik şirketleri de huzursuz ediyor.
BİR BİR SATILIYOR
Alt üst olan bu ekonomik sistem firmaları ya batırıyor ya da sattırıyor. Yaşananlar en çok Türkiye’nin en süratli büyüyen e-ticaret sektörleründe görülüyor. Türkiye’de kurulan ve büyüyen bütün e-ticaret siteleri yabancıların eline geçti. Yemeksepeti Almanya merkezli şirkete satılırken N11 ve Getir, Körfez’e gitti. Trendyol’u Çinli Alibaba, Hepsiburada’yı Kazakistanlı kaspi.kz satın aldı. Yerli e-ticaret pazar yeri olarak sırf kamu paydaşlığı da bulunan PTTAvm kaldı.
Ebay’in sahibi olduğu Gittigidiyor.com da Türkiye pazarından çekildi. Sözcü’ye konuşan bölüm temsilcileri, huzursuz olduklarını söylerken, satış sebepleri için ise ülkedeki hukuk ve ekonomiyi gösterdi.
“MURAT ÜLKER BİLE…”
İsmini vermek istemeyen bölüm kaynakları, bu satışların sebeplerini şöyle sıraladı: “Bugün iktidara yakınlığıyla bilinen Murat Ülker bile, ‘Rüşvetsiz iş yapamıyoruz’ diyor. İktisatta ne olacağını bilmeyen, TL kazanıp TL harcayan şirketler çok büyüyünce herkesin radarına giriyor ve korkuyorlar. Hukuksal manada da ‘yarın markanın başına bir iş gelirse en azından memleketler arası arenada destekçimiz olsun’ diye yabancı şirketlerle ortak oluyorlar ya da eksiksiz satıp kurtuluyorlar.”
“KÜÇÜK İŞLETMELERİ ENGELLEMEMELİLER”
Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği Başkanı Hakan Çevikoğlu ise kesimin bu satışları kaygıyla takip ettiğini söyledi.
Satışların ülkeye yabancı sermaye gelmesi açısından olumlu olduğunu düşünen Çevikoğlu, şöyle devam etti: “Ancak izleyecekleri yolu gözlemlemeliyiz. Küçük işletmelerin ihracatını engellememeliler. Gelecek e-ticarette, bizim kesinlikle yerli bir e-ticaret devimiz olmalı. Satın alanlar çok para harcayarak daha büyük yatırımlar yapıyorlar. Bu yatırımları satmadan bizim yapabilmemiz gerek.”