Her an ‘PKK kendisini feshetti’ haberiyle karşılaşabiliriz

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin DEM Partili bir milletvekilinin taziyesine katılıp fotoğrafını eliyle okşayacağı sekiz ay öncesine kadar tasavvur edilemezdi.

MHP lideri, Sırrı Süreyya Önder’in taziyesinde DEM Partililer kadar kederliydi.

Çünkü Lider, Bahçeli’nin ‘Terörsüz Türkiye’ diye tanımladığı, yeni tahlil süreci için en çok çabalayanlar içerisindeydi.

Kızı Ceren de babasının rahatsızlık geçirmeden evvel kendisine “İki hafta sonra barış protokolü imzalanacak” dediğini anlatıyordu, Atatürk Kültür Merkezi’ndeki merasimde.

DEM Partililere nazaran Ceren Lider Kandemir, ‘barış protokolü’ tabiriyle PKK’nın fesih kararını kastediyor.

Kongre için basında birinci olarak 27 Nisan tarihi verildi.

Sonra “30 Nisan” denildi.

Ancak PKK, kongresini topladığına dair bir açıklama yapmadı.

Dün DEM Partili üst seviye bir yetkiliyi arayarak, kongrenin akıbetini sordum.

Henüz toplanmadığını söyledi.

“PKK kongresini yapacak. Şartlardan kaynaklı olarak yaptığı üzere kamuoyuna duyuracak. Hepimiz ‘Kongre oldu’ haberleriyle her an karşılaşabiliriz.”

Peki, ne vakit?

Yetkili şu tarihi veriyor:

“Mayısın birinci yarısını geçmez. Önümüzdeki bir hafta ve 10 gün içinde olur.”

ÖCALAN, YAZILI OLARAK KATILABİLİR

PKK, kongrenin toplanması için Öcalan’ın iştirakini kaide koşmuştu.

DEM Partili yetkiliye “Öcalan’ın iştiraki nasıl gerçekleşecek?” diye sordum.

Şöyle yanıtlıyor:

“Öcalan, fizik olarak kongreye katılma şartlarına sahip değil. Fakat Öcalan’ın kongrenin hangi perspektifle toplanacağına, fesihin nasıl gerçekleşeceğine, silahların nasıl devreden çıkarılacağına, PKK’nın fesihten sonraki konumunun ne olacağına dair etraflıca bir iletisi kongreye ileteceği düşünülüyor. Kongre bu ileti üzerine toplanacak.”

Sordum:

“Mesaj iletildi mi?”

“Biz şimdi iletmediklerini düşünüyoruz” diye karşılık veriyor ve ekliyor:

“İdeal olan, manzaralı ya da yazılı bir iştirak. PKK kongrelerine Öcalan, çoğunlukla ‘politik rapor’ dediği metinlerle katılmış. Fiziken katılmamış. Münasebetiyle bildirisini görsel ya da yazılı iletmesini bekliyoruz.”

‘DEVLET FESİHTEN SONRA ADIM ATMALI’

Yetkili, örgütün fesih kararından sonra devletin adımlar atması gerektiğini söz ederek, şunları söylüyor:

“Silahın devreden çıkacağı imkanların seferber edilmesi, yasal hazırlıkların yapılması, örgüt üyelerinin demokratik yaşama iştirak şartlarının sağlanması gerekiyor. Silahlar bırakıldı. Ya sonra? Bu beşerler nereye gidecek, ne yapacak? Dağda durdukları sürece silahı bırakmanın çok bir manası yok. Yargı ve güvenlik kurumları perspektiflerini bu doğrultuda düzeltmeli. Bu türlü olmadığı takdirde sorunun tahlili ıskalanır. Sorun tartışılır ve yerinde sayar.”

Öcalan için ‘Umut Hakkı’ yahut mesken mahpusu talebi dillendirilmiyor.

DEM Partili yetkili “Türkiye’nin imkanları neye uygunsa kolaylaştırıcı bir düzenleme yapılması gerekir” diyor.

Öcalan’ın tutukluluğuna ait düzenleme yapıldığı takdirde Selahattin Demirtaş, Osman Kavala ve Can Atalay’ın kaçınılmaz olarak etkileneceğini söz ediyor.

Fesih kararının YPG ve PEJAK’ı etkileyip etkileyemeyeceğine dair “Bilmiyoruz. PKK kongresini yaptığında lakin anlayabiliriz” diyor.

Bu ortada, İmralı heyetine Sırrı Süreyya Önder’in yerine kimin geleceği sorusunu cevapsız bırakıyor. “O tartışmayı şimdi yürütmedik. Zati heyet genişledi” diye konuşuyor.

ANKARA: PRATİK SÜREÇLER TAMAMLANDI

Ankara’daki havayı da yokladım. Başşehir, hayli optimist bir bekleyiş içerisinde. Hatta “Pratik süreçler planlandı. Gereksinim duyulan her düzenleme gündeme gelebilir” diyorlar.

Tabi, bir kuralla:

“Süreç tamamlandıktan sonra…”

CEMİL ÖNAL’IN UÇUŞ KAYDINI SÖYLEMEZLERE BİR POLİS VERDİ

Dün Halil Falyalı’nın finans müdürü olduğu iddia edilen ve 1 Mayıs’ta Hollanda’da öldürülen Cemil Önal hakkındaki karanlık noktaları kaleme almıştım. “Önal, Halil Falyalı’nın kasası ve kara kutusu mu, cinayetin kabahat ortağı mı, yoksa azmettiricisi mi?” diye sormuştum.

Önal, Falyalı’nın eşi Özge’ye nazaran, cinayeti işleyen Mustafa Söylemez’in kabahat ortağı…

Söylemezler bu iddiayı reddediyor.

Fakat onlara nazaran de Önal, servetine çökmek için bir öteki kabahat örgütüyle anlaşarak, Falyalı’yı öldürttü.

İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Falyalı cinayetinin gerekçeli kararında dikkat alımlı bir detaya yer veriliyor.

Yargılamada beraat eden Mehmet Faysal Söylemez’in telefonunda, sırf polisin süreç yapabildiği POLNET isimli programda Önal’ın uçuş kaydının ekran imajı bulundu.

Bu imgeyi Söylemez’e, Falyalı’yı öldürmekten mahpus cezası alan kardeşi Mustafa’nın avukatı Barış Türkel’in gönderdiği tespit edildi. Söylemez, tabirinde şunları söyledi:

“Türkel’in emniyet kaynaklarından temin edilen uçuş bilgilerini içerir imgeyi gönderip göndermediğini hatırlamıyorum. Göndermişse de neden göndermiştir, hedefini anlamadım.”

Yapılan incelemede, Türkel’in ekran imgesini bir polisten aldığı belirlendi. Bu polis hakkında 2022’de soruşturma başlatıldı.

Türkel ise davaya şahit olarak davet edildi.

Ancak Türkel, mesleksel münasebetler göstererek gitmedi.

BABASI KAYMAKAMDI

Mustafa Söylemez’in avukatlığını yapan, bir polis aracılığıyla Önal’ın uçuş bilgilerini temin eden avukatın babası Ali Fuat Türkel, o tarihte Şişli Kaymakamıydı.

Bu skandal patlak verince o dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından Bitlis Valiliği’ne hukuk müşaviri olarak sürüldü. Türkel, emeklilik dilekçesi verdi. Soylu’nun yerine gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise Türkel’i Dörtyol Kaymakamlığı’na atadı. Türkel, 2024 yılında emekliye ayrıldı.