Eski Ülkü Ocakları Genle Başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de Ankara’da tetikçi Eray Özyağcılar tarafından öldürüldü.

Eşi Ayşe Ateş ve ailesi Sinan Ateş için adalet gayretini sürdürürken 22 sanıktan 5’i ağırlaştırılmış müebbet cezası aldı. Belge Ankara Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildi. Milliyetçi Hareket Partisi de evraka kabahatten ziyan gören olarak katılma talebinde bulundu.

MHP’nin bu talebine öldürülen Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’ten reaksiyon gecikmedi. Ateş, toplumsal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “10 yaşındaki kızım bir buçuk ay boyunca okuldan her geldiğinde ‘Anne, ismini bile anmak istemediğim malum şahıstan haber var mı’ diye sordu. Televizyonda görünce iki kız kardeş birbirlerine sarılıp ağladılar. Paka çıkmak isteyen, öncelikle buraya baksın” dedi.

Ateş, “Söylemek istediğim o kadar çok şey var ki yazmakla tükenmez. MHP hatadan ziyan gördüyse bunun müsebbibi Ülkücü maskesi arkasına saklanıp Ülkücü Hareket’in bütün kutsallarını ayaklar altına alarak Sinan Ateş’i katlettirenlerdir. MHP tarafından tahsis edilen makam aracıyla tetikçinin Ankara’dan İstanbul’a kaçırılması planını yapanlardır. MHP, bu cinayetin önünde ardında her kim varsa ortaya çıkması için en az bizim kadar efor göstermeden kamu vicdanında beraat edemez. Bugüne dek hiç kimse MHP’nin kurumsal kimliğini suçlamadı. Tam tersine MHP’li yöneticiler aksiyon ve telaffuzlarıyla bütün gözleri üzerlerine çekmeyi başardı. Bu sebeple MHP; evladını ve eşini kaybetmiş bir anneyle, kocası katledilmiş bir bayanla, babasız kalmış iki yetimle uğraşmayı bir an evvel bırakmalı.” tabirlerini kullandı.

Ateş paylaşımına şu sözlerle devam etti:

“Kamu vicdanında mahkûm olduğu gerçeğini unutmadan, ‘Bize operasyon çekiyorlar’ tezinden vazgeçmeli,

‘Helalleşmeyeceğiz, hesaplaşacağız!’ telaffuzunu bir an evvel terk etmeli,

Ve bu suça karışan her kim varsa yargı önüne çıkarılması için bütün gücünü kullanmalıdır.

Çünkü Sinan’ın meskeninin fotoğrafını çeken de katledilmeden evvel ofisinin önüne araçla giden de
İki yıl boyunca toplumsal medya üzerinden sistemli bir karalama kampanyası yürüten de belirli.

Whatsapp üzerinden kurduğu irtibat ağı ile Sinan hakkında bilgi toplayan da

Sinan’ın arkadaşlarına elçi yollayan da

Sinan katledilmeden birkaç dakika evvel X üzerinden tehdit iletileri atan da belirli.

Gözaltına alınan, soruşturma geçiren, dün ve bugün yargılanan her kim varsa kiminle, nereyle bağlantılı olduğu apaçık ortada.

Hesapsa bunlarla görülsün.

DOSYA GENİŞLETİLECEK Mİ?

Katılma talebinin bir kısmında ‘… davaya mevzu olayla ilgili birinci andan itibaren ‘olayı tüm açıklığıyla bildiğini, failleri tespit ettiğini, cinayetin siyasi cinayet olduğunu’ söz ederek Milliyetçi Hareket Partisi ve takımlarını itham eden, yargılayan tüm isimlerin mahkeme huzurunda beyanları alınmalıdır.’ formunda tabirlere yer vermişler.

Sinan’ın her şeyini bilen en yakın arkadaşlarının sözleri iddianamede yer almamış, mahkeme heyeti tarafından hiçbiri dinlenmemişti.

Eğer MHP’nin bu talebi haklı bulunursa onlar da dinlenecek mi, kovuşturma genişleyecek mi, üzeri örtülen soruşturma evrakı yeni şahit beyanlarıyla tekrar gündeme gelecek mi?

Yargılama sırasında Saniye Anne’nin, Selma Abla’nın ve benim, Sinan’dan dinleyip lisana getirdiğimiz gerçekler yok sayılmış, kovuşturma bu tarafta genişletilmemişti.

Genişletilecek mi?

Son olarak bugüne dek bu siyasi cinayetle ilgili tek söz etmeyen; susan, korkan, korkutulan, sindirilen bütün Davacılara sesleniyorum:

Sinan’ı bir Cuma namazı sonrası katlettirip tetikçiyi Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nın tahsisli aracıyla kaçırdılar.

Sinan’ı bir Cuma namazı sonrası katlettirip tetikçiyi Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nın tahsisli aracıyla kaçırdılar.

Sinan’ı bir Cuma namazı sonrası katlettirip tetikçiyi Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nın tahsisli aracıyla kaçırdılar.

Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.

Adalet arayan, elini göğe açsın.“