Asgari ücrete ara zam talebi Meclis’te yükseldi

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, TBMM’de çalışma hayatına ait basın toplantısı gerçekleştirdi.

“ALIM GÜCÜNÜ ARTIRACAK FİYAT ARTIŞI SAĞLANMALI”

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkan’ın asgari fiyatla ilgili bir çalışmanın olmadığı istikametindeki açıklamasını eleştiren Gürer şunları kaydetti:

“600 bin kamu personelini ilgilendiren toplu iş kontratı çerçeve protokolü devam ediyor. Fakat personeller, enflasyon ve ekonomik kriz nedeniyle önemli bir alım gücü kaybı yaşıyor. Bu nedenle fiyat artışları kesinlikle uygunlaştırıcı olmalı ve sendikaların talepleri dikkate alınmalıdır.”

2002 yılında kamu emekçilerinin minimum fiyatın 5,5 katını aldığını anımsatan Gürer, kelamlarını şöyle sürdürdü:

AYNI İŞİ YAPIP FARKLI FİYAT ALIYORLAR

Ömer Fethi Gürer, taşeron emekçilerin yaşadığı problemlerin 2004 yılında çıkarılan iş maddesiyle daha da derinleştiğini tabir etti ve “696 sayılı KHK ile kamuda takım kapsamı dışında bırakılan taşeron personellerin tamamı takıma alınmalı. Birebir işi yapmalarına karşın fiyat farklılıkları nedeniyle binlerce personel mağduriyet yaşıyor” dedi.

“ASGARİ FİYATA ORTA ARTIRIM YAPILMALI”

Asgari fiyatın mevcut ekonomik şartlarda yetersiz olduğuna dikkati çeken Gürer, şunları kaydetti:

“Asgari fiyat 2024 yılında iktidar tarafından başladığı üzere yıl sonuna kadar artırılmadan sürdü. Lakin içinde bulunduğumuz şartlarda bu yıl bunun sürdürülebilirliği yok. Zira verilen minimum fiyatla bir koyun dahi kurbanda personellerimizin alabilmesi muhtemel değil. Çarşı, pazar, besin, konut, sıhhat, giysi, ulaşım, eğitim, kültür ve toplumsal hayatla ilgili bir çalışanın masrafları temel alındığında, halihazırda uygulanan 22.104 liralık minimum fiyatla geçim sağlamak mümkün değil. Bu nedenle temmuz ayında mutlak surette minimum fiyatın enflasyon da dikkate alınarak artırılması gerekir. Bu surette en azından çalışanların neredeyse genel fiyata dönen, aslında en düşük fiyat olması gereken minimum fiyatın alım gücü artırılarak, insanca hayat şartlarında hayat sürdürmelerine katkı sağlanabilir.”

“ASGARİ TABANDI, ARTIK UYGULANAN FİYAT OLDU”

“Asgari fiyat geçmişte sendikaların geniş üye yapısıyla bir taban fiyattı. Günümüzde, bilhassa özel bölümde bu fiyat büsbütün uygulanan fiyata dönüştü. Patronlarla yaptığımız görüşmelerde, onlar da taban fiyatın yanı sıra uygulanan vergilerle ilgili kıymetlendirme yapıyorlar. Minimum fiyatta patronun yükünü mevcut iktidar kıymetli ölçüde üstleniyor. Bu gerçek bir uygulama; patrona de takviyenin sağlanması gerekir. Lakin emekçinin içinde bulunduğu şartlar patronlardan daha güç. Buna karşın, patron diyor ki artan vergi yükünün yanı sıra uygulamadaki düzenlemeler ve faiz nedeniyle artık biz de dayanamıyoruz. Bunun için Çin’den Mısır’a kadar fabrikalarını taşıyanlar var. Bu da Türkiye’de yeni bir işsizlik dalgasının önünü açıyor.

EMEKLİLER VE KÜÇÜK ESNAF SIKINTIDA

Gürer, emekli maaşlarının taban fiyat düzeyine çıkarılması gerektiğini söyledi:

” Bunun yanında, emeklilerimiz 14.469 lirayla geçim sağlayamıyor. İntibak düzenlemesi yapılmadı, ilaç katkı hissesi kaldırılmadı. Emeklinin alım gücü… Bugün emekli, çay simit hesabıyla ömrünü sürdürebilme imkanı dahi hudutlu hale geldi. Evlatlarından takviye alarak bir kesim emekli ömrünü sürdürüyor. Tüm emeklilerin en düşük maaşının taban fiyata çıkarılması, ayrıyeten da tüm emeklilere ve memurlara dahi seyyanen artırım yapılması mecburî ve gereksinimdir. Natürel ki emeklide, çalışanda para olmazsa, esnafla ticaret yapılamadığı için orada esnaflarımızın da işleri daralıyor. Bilhassa de AVM’lerin yarattığı baskıyla birçok yerde esnafların kıymetli kısmı iş yerlerini kapatmak zorunda kaldı. Ayakta kalabilenlerin işini sürdürebilmesi ise bu bağlamda esnafın da gelir-gider istikrarının nizamlı olarak işlemesiyle mümkün olabilir. Esnaf, sattığı eseri bir daha birebir fiyatta yerine koyamadığı üzere, müşterisinin sayısal olarak düşmesiyle ortaya çıkan tablodan badire yaşıyor”

Küçük esnafın artan maliyetler ve müşteri kaybı nedeniyle büyük zorluklarla karşı karşıya olduğunu tabir eden Gürer, “Cumhurbaşkanının 9.000 gün prim gün sayısının 7.200 güne düşürüleceği kelamı hâlâ yerine getirilmedi. Esnafın problemlerine acil tahlil üretilmeli.” dedi.

STAJ VE ÇIRAK MAĞDURLARI

Ömer Fethi Gürer, staj ve çıraklık periyotlarının emeklilikte sigorta başlangıcı olarak sayılmamasına da değinerek şunları kaydetti:

Geriye dönük, geçmişte 18 yaş altı işe başlamış olanlar dahil tamamını kapsayan prim ödemelerinin düzenlenmesi ve onların emekliliğine temel sigorta kartı ellerine geçtiği günün tarih alınması sağlanmalıdır. Staj ve çırak mağdurlarının problemleri çözülmelidir.”

“ADİL BİR EMEKLİLİK SİSTEMİ SAĞLAMALI”

EYT yasasının akabinde ortaya çıkan mağduriyetlere de dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, ” EYT kanunuyla ortaya çıkan emeklilikte adalete takılanlar ve kademeli geçiş talebiyle platform oluşturanların istekleri de dikkate alınmalıdır. Bir günle 17 yıl kaybedenler için emeklilikle ilgili düzenleme sağlanmalı ve mağduriyetleri ortadan kaldırılarak hakkaniyetli bir emeklilik sistemi getirilmelidir” tabirlerini kullandı.

İKTİDARA ÇAĞRI

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iktidarın çalışma hayatına dair gerekli düzenlemeleri bir an evvel hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi.

Gürer iktidara davette bulunduğu kelamlarını şöyle noktaladı:

“2008 yılında aylık bağlama oranının AKP periyodunda %70’lerden %30’lara kadar düşürülmesiyle ortaya çıkan sorun, emekli olmayı da emekli yaşamayı da zorlaştırmıştır. Bu katsayı ile ilgili düzenleme sağlanmalı ve emeklilerin erişimle ilgili sıkıntıları ortadan kaldırılmalıdır. Çalışanımızın, emeklimizin, taşeronda kalanların, staj ve çırak mağdurlarının ve emeklilikte adalet arayanların yaşadıkları problemler çözülmelidir. Halbuki meclise getirilen kanun tekliflerinin çoğunluğu, Anayasa Mahkemesi’nin iptallerinden oluşan ve halkın geniş bölümlerinin sıkıntılarını içermeyen düzenlemelerden ibarettir. Siyasi iktidarı, çalışma ömrünün içinde bulunduğu güç şartları dikkate alarak gerekli düzenlemeleri yapmaya çağırıyorum. Kamu personellerinin bir an evvel mukavelelerini gerçekleştirmeleri, minimum fiyatla ilgili temmuz ayında en azından enflasyonu dikkate alarak artış sağlanması ve emeklilerin maaşlarının da taban fiyat seviyesine çıkarılması gereklidir. AKP devrinde emekliyle taban fiyatlı, kurban dahi alamaz hale düşürüldü. Muhafazakârım diyen bir parti, bayramların bile insanların ağız tadıyla yaşanmasının önünde set oluşturuyor. Bir an evvel bu mevzularda düzenlemeler gereksinimdir.”