“Ali Koç istifa etti!”

Ali Koç, Fenerbahçe’yi dünyanın en büyük kulübü yaptı.
Basketboldan voleybola bokstan güreşe çabucak her branşta parlak bir periyot yaşattı.
Ama eğri oturup, yanlışsız konuşalım; futbolda bir türlü beklenen şampiyonluğu yaşatamadı.
Ne yaparsan yap, istersen ağzınla kuş tut; futbolda olmayınca öbür branşlar görülmüyor bile.
Diğer puan kaybedilen maçlardan sonra Kayserispor müsabakasından sonra da birebir olaylar yaşandı.
“Ali Koç istifa!”
Dünyanın en büyük kulübü de yapsan sonuç bu işte…
Taraftarından gazete ve televizyon yorumcularına, eski yöneticilerden adaylık yolu gözleyenlere kadar herkes birebir koronun içinde.
“İstifa da istifa Ali Koç istifa!”
Tamam; diyelim ki “Ali Koç istifa etti!”
Peki siz de edecek misiniz?
Sizlerin kim olduğunu açayım!
Sezon başında kongre öncesinde Aziz Yıldırım lider adaylığını “Jose Mourinho ile anlaştım” diyerek açıklamamış mıydı? Açıklamıştı.
Bu isim taraftarlar ortasında heyecan yaratmamış mıydı? Yaratmıştı!
Hemen her Fenerbahçeli Ali Koç’tan da Mourinho’yu getirmesini istememiş miydi? İstemişti!
Ali Koç da her türlü fedakarlıkta bulunarak Portekizli’yi getirmemiş miydi? Getirmişti!
Sonra Mourinho’nun istediği futbolcuları hem yaz hem de orta transferde almamış mıydı? Almıştı!
Her türlü takviyesi vermemiş miydi? Vermişti!
O halde öteki ne yapabilirdi Ali Koç?
Mourinho’nun takımlarına mı karışmalıydı?
Oyuncu değişikliklerine üstten telefon açık müdahale mi etmeliydi?
Kayserispor 3 atakta 3 gol atarken savunmaya mı geçmeliydi?
En Nesyri kaçırırken konumları alana dalıp kafayı mı çakmalıydı?
Top direkten dönerken dönmesin diye ayak mı koymalıydı?
Ne yapmalıydı?
Diyebilir misiniz ki “Ali Koç elinden geleni yapmadı!”
Diyebilir misiniz ki “Ali Koç kulübü bilerek ziyana uğrattı! Hırsızlık yaptı!”
Diyebilir misiniz ki “Ali Koç Fenerbahçe liderine yakışmayacak hareketlerde bulundu!”
İstifa etmesi gerekiyorsa edecektir Ali Koç! Ya da vazife müddetinin sonunda tekrar aday olmayacaktır!
Duydum ki “İstifa etmiş!”
Kulübü kongreye götüreceğini de söylediler.
Ama biraz insaf lütfen!
Hele de küfürler, hakaretler!
Hatırlıyorum da tribünler artık gelsin diye yolunu gözledikleri Aziz Yıldırım’ı da bu türlü göndermemişler miydi?
Bırakın Fenerbahçe’yi; Beşiktaş’ı Beşiktaş yapan büyük lider Süleyman Seba’yı da protestolarla yollamamışlar mıydı?
Centilmen lider Galatasaray’ın unutulmaz ismi Özhan Canaydın da bu tip akınlardan nasibini almamış mıydı?
Demem o ki; kulüplerde vazife değişimleri bu türlü olmamalı.
Bu tip liderler giderken layıkıyla uğurlanmalı.
Hem tribündeki kümelerin bağırmasıyla çağırmasıyla olmaz bu işler.
Kongresi var kulüplerin. Karar yeri orasıdır!
Küfürle hakaretle gönderdiklerinizi çok ararsınız sonra!