‘Atatürk’e saldıran serbest kalsın milli bayramlar kaldırılsın’ dedi: Güya bir de Atatürk’ü savundu

Türkiye 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılması ile egemenliğini eline alıp bahtını tayin etmeye başladığı günün 105’inci yıl dönümünü kutluyor.

Millet bağımsızlık ateşini içinde hissederken her ulusal bayramda olduğu üzere yeniden bir zümre tarafından ulusal bayramlara ve büyük lider Mustafa Kemal Atatürk’e saldıran açıklamalar geliyor. Bu defa Akit muharriri Yaşar Değirmenci Atatürk’ü ve ulusal bayramları maksat aldı.

GÜYA BİR DE ATATÜRK’Ü SAVUNDU

Atatürk’e saldıranların son yıllarda sıklıkla başvurduğu ‘Böyle yaparak putlaştırıldı’, ‘Atatürk’e en çok bu türlü ziyan verildi’ üzere sözlerin gerisine sığınan Yaşar Değirmenci, “23 Nisan’lar yalnızca nutuk günleri olmasın!” başlıklı yazısında Türkiye’nin kurucu kıymetlerini, TBMM’yi, ulusal bayramları ve Atatürk’ü gaye aldı.

Türkiye Cumhuriyeti’nin İslami pahalarla kurulduğunu tez eden Değirmenci, dedi.

Türkiye’nin vakitle laik bir devlete dönüştürüldüğünü söz eden Değirmenci, böylece tarihsiz, köksüz, zihni işgal edilmiş bir toplum oluşturulduğunu söyledi. Değirmenci, milleti millet yapan bedellerin yerini Batı’nın pahalarını aldığını sav ederek “Resmî tarih; anaokulundan, lise son sınıfa kadar eğitimimizde (başında ‘Millî’ sözü olsa da) hiç Ulusal Eğitim olmadı. Artık uğraş ediliyor çığırtkanlıklara karşın. Kıymetli günler; daima Kemalizm’in, putlaştırmanın, şahısları ‘ortak bedel, ortak payda’ haline getirmenin vesilesi oldu.” dedi.

Atatürk’ün koruma kanunu ile istismar edilen bir tapınak haline getirildiğini sav eden Değirmenci, “Bunlardan kurtulalım artık” sözleri ile ‘Atatürk’ü muhafaza kanunu’ndan duyduğu rahatsızlığı aktardı.

O tabirler şu halde:

“Kemalizm bu milletin içinden büyük bir bölümü başkalaştırmış ve dini, lisanı, hayat usulü ile öteki bir kavim haline getirmiştir. Mustafa Kemal’in her dediği hakikat, her tesbit ve teşhisi tartışılmaz, kabul edilir. Kahramanları ve hainleri o belirler. Form ve isim değiştirse de her geçen gün en çok istismar edilen, muhafaza ve korunma şemsiyesi altına sığınılan bir “kutsal tapınak” pozisyonuna getirildi. Bunlardan kurtulalım artık”

‘ATATÜRK’E SALDIRAN ÖZGÜR KALSIN ULUSAL BAYRAMLAR KALDIRILSIN’ DEDİ

Özel günlerden kurtulmak gerektiğini söyleyerek ulusal bayramlardan duyduğu rahatsızlığı anlatan Yaşar Değirmenci, Atatürk’e saldıranların da hatasız olduklarını ve özgür kalmaları gerektiğini savundu.

‘Atatürk’ü muhafaza kanunu’ndan ceza alanları “Suçsuz cezalılar” olarak tanımlayan Değirmenci yazısını şu formda bitirdi:

“Her özel günler kutlandığında ülkenin kesinlikle kutsallaştırılan özel günlerden kurtulması lâzım. Müdafaa kanunlarının kaldırılması yahut değiştirilmesi gerekiyor. Bizi biz yapan ulusal manevi pahalara lisan uzatanlara, her türlü hakarette bulunanlara hiçbir ceza verilmezken cezaevlerinde “suçsuz cezalılar” kapsamındakiler de derhal hür bırakılmalı. 23 Nisan’lar da bu hassasiyeti/duyarlılığı gösterelim.

23 Nisan’lar yalnızca nutuk günleri olmasın!”