İmamoğlu’ndan tarihi açıklama: Yol haritasını bugün duyuracak
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere yapacağı önseçimin tek adayı olarak, bugün Ankara’da CHP Genel Merkezi’nde birinci kere konuşma yapacak.
Konuşma sırasında CHP’nin bütün kadrolarının parti merkezinde olması beklenirken İmamoğlu’nun açıklamasına dair ayrıntılar ortaya çıktı.
YOL HARİTASINI BUGÜN DUYURACAK
İmamoğlu’nun merakla beklenen konuşmasının ayrıntılarını Gazeteci Aytunç Erkin Nefes’te yazdı. Yol haritasını açıklaması beklenen İmamoğlu, cumhurbaşkanı adaylığına giden süreci 5 hususta açıklayacak.
İmamoğlu’nun konuşmanın ana omurgasını yazan Aytunç Erkin’in aktardığı ayrıntılar şu formda:
Bizim tek kaygımız, tek hayalimiz var: Bir avuç insanın yerle bir ettiği devlet yapısını, hukuk sistemini, demokrasiyi, ekonomiyi, eğitimi, sıhhati tekrar inşa etmek. Devleti bir avuç insanın değil, milletin çıkarlarının, güvenliğinin, geleceğinin bekçisi haline getirmek. Gücümü, cüret ve kararlılığımı kanıtladığıma inandığım için adayım.
İMAMOĞLU’NDAN TARİHİ AÇIKLAMA
“Türkiye’ye tek adamcı, doruktan inme siyaseti dayatmak isteyen zihniyet önseçimi bir zafiyet kaynağı, bir ayrışma sebebi üzere göstermeye çalışıyor. Zira onlar ülkeyi seçimsiz, sandıksız yönetme hevesleri kuruyorlar. Onlar demokrasiyi tümden ortadan kaldıran bir rejimin hayalini kurdukları için partimizin önseçimini istismar ederek kendilerine bir yarar çıkarmayı umuyorlar.
“Ama biz onlara bu fırsatı vermeyeceğiz. Demokrasi tarihimizin bu çaptaki birinci büyük önseçimini en yüksek iştirakle, en gerçek ve en hoş formuyla tamamlayacağız. Gerçek bir demokrasi şöleni yaşayacağız ve yaşatacağız. 23 Mart’ta iktidar yoluna çıkıyoruz. Kurucumuz, başkanımız Mustafa Kemal Atatürk’ün, egemenlik kayıtsız koşulsuz milletindir.
“Cumhurbaşkanlığı için ‘her faninin oturmak isteyeceği, hayalini kuracağı bir makam’ derler. Hakikat, evvelden öyleydi. Lakin bugün hiçbirimiz, odalarının sayısını, günlük masrafını bile söylemeye utanacağımız bir sarayda oturup ülkeyi yönetme hayali kurmuyoruz.
“Bizim tek kederimiz, tek hayalimiz var: Bir avuç insanın yerle bir ettiği devlet yapısını, hukuk sistemini, demokrasiyi, ekonomiyi, eğitimi, sıhhati tekrar inşa etmek. Devleti bir avuç insanın değil, milletin çıkarlarının, güvenliğinin, geleceğinin bekçisi haline getirmek.
“Bu kolay bir iş değil. Her şeyden evvel makama değil, çabaya odaklanmayı gerektiriyor. Bu gayretin iki farklı maharet ve tecrübeyi gerektiren iki farklı boyutu var: Seçim kazanabilmek ve ülkeyi uygun yönetebilmek. Ben bu gayretin her iki boyutunda da çok hazır ve deneyimli olduğuma inandığım için adayım. Gücümü, cüret ve kararlılığımı kanıtladığıma inandığım için adayım.”
“Vatandaşın erken seçim talebinin ulaştığı boyut, partimizin derhal seçim için ortaya koyduğu kararlılık ve iktidarın CHP’ye başlattığı topyekun atakla birleşince adayımızı süratle belirlemek mecburî hale geldi.”
“Aday belirlemenin son ana bırakılmasının yol açtığı sıkıntıları da hepimiz çok uygun biliyoruz. Bu nedenlerle, ülkemiz siyaseti ismine ihtilal niteliğinde bir iş yapıyor ve cumhurbaşkanı adayımızı belirleme hakkını artık ve çabucak üyelerimize veriyoruz. Cumhuriyetin ve demokrasinin faziletine, bedeline inanan herkes için bu, onur verici bir kararlılıktır. Sırf ilkesel olarak hakikat olanı yapmakla kalmıyoruz, iktidar seyahatine bu sefer çok daha erken, çok daha güçlü ve hazırlıklı başlıyoruz.”
“Seçimi kazanmaya hazırım! Seçim lakin kazanmaya inanmakla, kazanmayı bilmekle kazanılır. 5 yıllık ilçe başkanlığından sonra 2014 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanlığı seçimini kazandım. O seçimde koskoca İstanbul’da AK Parti’den Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçen tek ilçe Beylikdüzü’ydü. 2019’da hepinizin bildiği süreçler sonunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını iki sefer kazandım. 2024’te bir kere daha İstanbul’u kazanmakla kalmadım, tam 26 ilçesinin de kazanılmasında tesirli oldum. Üstelik kazanırken karşımızda 17 bakanıyla, yargısıyla, medyasıyla seferber olmuş bir iktidar ve 48 aday birden vardı!”
HAYALİNDEKİ TÜRKİYE’Yİ BU TÜRLÜ ANLATTI
* Dar gelirli ve fakir olmanın baht olmaktan çıktığı;
* Herkesin minimum bir vatandaşlık gelirine ve güçlü toplumsal haklara sahip olduğu;
* Mesken ve iş sahibi olmanın, geleceğe itimatla bakmanın herkes için mümkün olduğu;
* Herkesin eğitim, sıhhat üzere temel haklara kolay kolay erişebildiği;
* Adil bir vergi sistemine sahip, dar gelirli vatandaşların üzerindeki vergi yükünün azaldığı;
* Yatırım ve üretimin eşitlikçi bir anlayışla desteklendiği; Fırsatlarda eşit, imkanlarda adil bir Türkiye.
* Vatandaşlarına karşı saygılı, vatandaşlarını bekleyen risk ve tehditlere karşı güçlü, vatandaşların gereksinimlerini karşılamakta faal;
* Gücünü şahıslardan değil, adaletten, kurumlardan ve kurallardan alan;
* Meclisin yine siyasi hayatın merkezi olduğu, güçlü ve kapsayıcı bir parlamenter sistem üzerinde yükselen;
* Bağımsız ve tarafsız bir yargı düzeneğiyle adaletin herkes için eşit işlediği;
* Ortak bir tarihi ve ortak bir vatanı paylaşmaktan kaynaklanan müştereklerimize herkesin hürmet duyduğu;
* Ortak bir geleceği daima birlikte kurma heyecanını herkesin paylaştığı; güçlü ve dayanışmacı bir toplum.
Erkin’in aktardığına nazaran; Ekrem İmamoğlu, yoksulluğa karşı reçetesini de şu cümlelerle anlatacak:
“Öylesine bozuk bir nizam inşa ettiler ki zenginleşmenin yolu yoksulun üstüne basmaktan geçiyor. Bir taraftan da mafya ve organize çeteler bir virüs üzere ülkemizi sarıyor. İnsanlarımızın yoksulluğunun sebebi bunların kurduğu insafsız ve bozuk sistemdir.”
